Cuma, Aralık 27

“Ben Hadise’yim, sana her gün kahvaltı hazırlayamam” Hadise haklı!

Onur Baştürk: Olayı bu şekilde yorumlayarak konuyu “Ünlü bir kadın evde kahvaltı yapar mı etmez mi?” ikilemine indirgemiş oluyoruz ki bu da yanlış bir bakış açısıdır. Konu o değil. Ünlü ya da ünsüz olması önemli değil; Kadınlar evde kahvaltı hazırlamakla yükümlü değildir. Tabi bunu erkekler de yapabilir. Hadise’nin bunu söylediğini de düşünmüyorum. Tam tersine: “Neden kahvaltıyı yapan tek kişi ben olayım ki?” dedi.

Ömür Gedik: Cümleyi şu şekilde düzeltiyorum; “Ben kadınım, işim kahvaltı hazırlamak değil, bir gün sen hazırlayacaksın, diğer gün ben hazırlayacağım.” Bunun ünlü olmakla alakası yok, her kadın bunu söyleyebilir ve söylemelidir.

Savaş Özbey: Hadise olumsuz konuştu. “Her gün kahvaltı yapamam” yerine “Yarın iki gözlü yumurta istiyorum” deseydi sanırım Mehmet Dinçerler de kalkıp ona kahvaltı hazırlardı. Evlilik ya da ilişkinin biraz böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Zaten işe yaramadı, çalıştıramadılar.

Şifre: Bu işte ne erkek ne de kadın var. İsteyen kahvaltı hazırlayabilir. İsteyen mutfağa girebilir. Bana bir şey olmadığı sürece Hadise haklı. Ben de her gün kahvaltı yapamıyorum.

Şiddet uygulayanlar cezalandırılmalı
Defne Samyeli, kızı Derin Talu’nun erkek arkadaşı Emircan Şahin tarafından dövüldüğünü doğruladı, şiddete tolerans gösterilemeyeceğini söyledi ve hukuki süreç için kızının rızasını beklediklerini yazdı. Yaşananları nasıl yorumluyorsunuz? Derin neden sessiz? Dava mahkemeye gidecek mi?

Ömür Gedik: Bir kız çocuğu annesi olarak Defne’nin nasıl hissettiğini, ne kadar zor bir dönemden geçtiğini anlayabiliyorum. Hiç kimse şiddete maruz kalmasın, hiçbir anne çocuğuna şiddet uygulayarak sınanmasın. Elbette bu olayın yargıya taşınması ve suçlu olanın cezalandırılması gerekir.

Savaş Özbey: Görünüşe göre mahkemeye çıkmayacak. Defne, kızının rızasını beklemektedir ancak Derin hâlâ sessizdir. Ne ayıp, o da mı aşık?

Onur Baştürk: Şiddetin yeni nesillerin ilişkilerinde başrol oyuncusu olmaya başladığını biliyor musunuz? Aralarında gerçekten bir ilişki olup olmadığından emin değilim. Ancak tüm bunlar son derece korkunç.

Şifre: Yemin ederim, bugünün sorunu bu. Etrafta aşkla şiddeti birbirine karıştıran kız ve erkek çocuklar var. Ne yazık. Eğer bir erkek şiddete başvuruyorsa, bu açıkça iktidarsızlığından ve özgüven eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Ne olursa olsun cezasını çekmeli!

Bu uzaylıların hatası!
Kayahan’ın kızı Beste Açar, uzaylılarla temas kurduğunu iddia ederek bir kez daha gündeme geldi. Katıldığı programda uzaylıları “uzun ve gri” olarak nitelendiren Açar, koşulsuz sevgi ve enerjiden de bahsetti. Enerjiyle göz renginin değişebileceğini, kopmuş bir kolun bile yeniden çıkabileceğini öne sürdü. Beste Açar’ın ne dediğini anlayan var mı?

Onur Baştürk: “Uzun ve gri” olarak tanımlanmak uzaylılar için bir güç olabilir. Merak ediyorum neden gri? Bayan Beste’e de öyle görünmüş olabilirler mi? Sonuçta uzaylılarla bu kadar temas halindeyse neden hala televizyon programlarında yer alıyor? Bana kalsa başka bir gezegene giderdim.

Savaş Özbey: Anladığımı düşünüyorum. Single mı yoksa albüm mü? Ne çıkacak? Müdür “Git buradan” dedi. Zaten gündem olmak için tüm düğmelere aynı anda basılıyor. Rol arkadaşlarına saldırdı ve şöyle dedi: “Müzik videomda giyindim.” Fark yaratacak ne varsa onu yapın. Uzaylıları suçla. Bu çocukları kaçırıp geride bırakıyorlar. Satürn’e koy, orada kalsın kardeşim!

Şifre: Bayan Beste’nin tatlı bir zihni var. “Kesilmiş bir kol bile enerjiyle yeniden büyüyebilir ve gözlerin rengi değişebilir” diyor. Veya başka ne? Bayramları gülerek kutlayalım…

Ömür Gedik:
Sevgi ve enerjiden bahsetmek güzel ama bu kadar abartıp fiziksel olarak imkansız şeylerden bahsetmenin ne demek olduğunu anlamıyorum. Hadi, uzaylıları bile kabul ederdim ki, kimse enerjiden dolayı kesilen kolun yeniden büyüdüğünü kimseye söylemesin.

Madonna kızının benim gibi olmadığından emin olmaya çalıştı
Madonna’nın 26 yaşındaki kızı Lourdes Leon şunları söyledi: “Annem bir kontrol manyağıdır. Bütün hayatıma müdahale etti. “Artık kendi paramı kazanıyorum ve bundan kurtuldum” dedi. Her türlü deliliğe seslenen Madonna, kızı üzerinde nasıl bir baskı uygulayabilirdi?

Şifre: Yemin ederim, ebeveyn olduğunuzda çocuğunuzun sizin yaşadığınız çılgın hayatın tam tersi olmasını istiyorsunuz. Madonna’nın böyle bir strateji izlediği belli. Benim gibi olmamak için çok çabaladı. Ancak bu tür dayatmalar vakaların %80’inde başarısız oluyor.

Ömür Gedik: “Annem başka ünlülerin çocuklarıyla görüştüğü için bana baskı yapıyordu” diyen Lourdes, bir yandan da annesiyle aynı görüşteydi. Madonna belli ki kızının bu renkli ve tehlikeli ortamın kurbanı olmayacağından korkuyordu. Ancak diğer yandan yaşam tarzı ile kızına karşı sergilediği tavır tamamen zıttır. Tabii kız da şaşırmıştı.

Onur Baştürk: Bu yeni bir şey değil. Madonna’nın çocuklarına karşı bir kontrol manyağı olduğu yıllardır biliniyor ve hatta bununla ilgili parodiler bile ortalıkta dolaşıyor.

Savaş Özbey: Anne-kız psikolojisi biraz tuhaf bir etkileşimdir. Kız haklı mı, yoksa Madonna’ya ne diyeceğini sorsak bile bilmiyoruz. Annen Meryem Ana, dizlerini bük ve otur.

Mavi çekin bedelini herkes ödeyecek
Twitter, ödeme yapmayan abonelerin mavi tiklerini kaldırmaya başladı. Demet Akalın, Zafer Algöz, Hayko Cepkin gibi ünlülerin hesaplarından mavi tik silindi. Demet Akalın, Elon Musk’a şu sözlerle meydan okudu: “Sen yokken biz buradaydık, ben Demet Akalın’ım, kimse yokken de, herkes bizi tanıyor.” Zafer Algöz, “Mahkemede görüşürüz İlhan (Elon)!” “İlhan’ın mavi tikini Beşiktaş’ın kartalıyla değiştiriyorum” dedi. Ünlülerin mavi naneli paralarını geri almak için para ödeyeceğini mi sanıyorsunuz?

Şifre: Twitter prestijini biraz arttırsa evet karşılığını alırdı. Ama şimdilik bana faydasız görünüyor. Bu bir utanç. “Verilen asla geri alınamaz” felsefesine ne oldu Elon? Umarım benimkine dokunmazsın.

Savaş Özbey: Eğer protesto ediyorsanız Twitter’ı tamamen terk edeceksiniz. Bu şekilde zorbalığa maruz kalarak bunu yapamazsınız. Tıpkı kablolu TV ve internete para harcadığınız gibi, Twitter ayrıcalıklarına sahip olmayı da seveceksiniz. Bence onların hazmedemediği şey halkla eşit olmaktır. “Peki ben ünlüyüm, ben de herkes gibi mavi çeki ödeyecek miyim?” Sana bunu söyletiyorlar.

Onur Baştürk: Hepsi tam olarak ödeyecek. Şu anda boşuna konuşuyorlar.

Ömür Gedik: Özellikle Zafer Algöz’ün “Mavi kareyi Beşiktaş kartalıyla değiştiriyorum” sözü çok hoşuma gitti. Ben de aynı tavrı göstermek isterdim ama mavi çek almamanın etkileşimi azaltacağından korktuğum için mavi çekini geri almak için başvurdum. Hayatımız sosyal medya, sanırım giderek daha fazla insan hesap uğruna mavi çeki geri almaya başlayacak. Bu arada Elon Musk, Lebron James ve Stephen King gibi bazı önemli kullanıcıların mavi çeklerini korumak için ödeme yaptığını duyurdu. Dünya şöhreti gözlerinizi kör etsin!

Bu şaka değil
Sinan Akçıl, Danla Biliç’in programında dört kişiyle dini nikah yaptığını ve eşlerinden boşandığını ekrandan “Kendinizi özgür bırakın” diyerek duyurdu. Akçıl şaka mı yaptı yoksa doğruyu mu söyledi?

Savaş Özbey: Sinan aynı zamanda medyayı manipüle etmeyi de bilen bir gündem sihirbazıdır. Doğru zamanda ne yapması gerektiğini biliyor. Fazıl Say gibi bir müzik dehasına bu yüzden saldırmıştır. Yoksa yüzüne söylemeden dini nikah yapılamayacağını bilmiyor mu?

Şifre: Yani bu bir şaka değil, gerçek. Bazı konuları konuştuğumuzda tuhaf buluyoruz ama çoğu kişi bu olayı destekliyor. Üstelik Sinan, imamı zorla mı nikahlattı? Peki ya karşı taraf inancından dolayı onu buna zorluyorsa? Peki kimi eleştireceğiz?

Ömür Gedik: Sinan, inancından dolayı 4 kişiyle imam evliliği yaptığını söyledi. Ancak yayındaki “iyileşin” konuşmasının şaka olduğu çok açık.

Onur Baştürk: Aynı anda birden fazla kişiyle ilişki içinde olduğunu ve çok eşli olduğunu itiraf etti. Bu şaka değil.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

romabet güncel giriş betgar güncel giriş
ekrem abi sitesi