Zoom üzerinden sohbet etmeyi kabul ediyoruz. Tam zamanında ekran karşısında. Yıllar onun işine yaramıyor. Ancak zamanlamaya ve bakıma dikkat ederek de yardımcı olur. Vücudunun her bölgesi için farklı krem kullandığını anlatıyor. Bir Başak burcu olarak fazla kontrolcü olduğunu söylüyor. Ancak konuşma sırasında kontrolün bir kısmından vazgeçer ve hayatını açıkça paylaşır…
◊ 17 yaşında model olarak hayatımıza girdiniz, 19 yaşında Miss Türkiye seçildiniz. Her zaman ünlü olmak isteyen kız mıydın?
Ben hiç değildim.
◊ Peki neden kürsüye çıktınız?
Her şey tesadüfen başladı. Annem bir tekstil şirketinde çalışıyordu. Harika bir defile düzenlediler. Seyirci olarak gittim ve kulise gitme hakkım vardı. Ben de ona göre giyindim ve süslendim. Orada Neşe Erberk’le tanıştım. Bir süre sohbet ettikten sonra “Model olmak ister misin?” Dedi. Ona okula gittiğimi ve çok kıskanç bir babamın olduğunu söyledim.
◊ Ve sonra ne oldu?
Bu olaydan birkaç ay sonra beklenmedik bir şekilde babamı kaybettim. Bütün maddi yüküm babamın sırtına bindi.
◊ Annenle baban ayrı mıydı?
EVET. Ben altı yaşımdayken ayrıldılar ve ben her iki tarafı da gördüm.
◊ Bu yenilgiyle her şey değişti mi?
Kesinlikle. Annem düşük ücretle çalışıyordu. Saint Benoit’te okuyordum. Okulun paraya ihtiyacı vardı ama bizde yoktu. Mezun olmama iki yılım kalmıştı. Derin düşündük. Annem “Okulu değiştireceğiz” dedi. O an Neşe Hanım’ın teklifini kabul etmeyi düşündük. Böylece podyumlara çıkmaya ve reklamlarda rol almaya başladım. Okulu bitirdim, üniversiteye hazırlık kurslarına gittim ve bir süre sonra aileye destek olmaya başladım.
ÇALIŞMAYI SEÇTİM, PİŞMAN DEĞİLİM
◊ Güzellik yarışması nereden çıktı?
Neşe her zaman içeri girmemi isterdi. Liseyi bitirdim, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi işletme bölümüne girdim ve o dönemde yarışmaya katıldım. Okula devam zorunluydu. Bir yandan kariyer yapıp para kazanmak, diğer yandan üniversiteye gitmek… Ben çalışmayı seçtim. Bu kararımdan pişmanlık duymadım. Bir yol ayrımındaydım ve şimdi mesleğime baktığımda gurur duydum.
◊ Her zaman güzel ve çekici miydin?
Beğendim, fark edildim ve genel olarak dikkat çektim. Rahmetli büyükannem beni “kraliçem” olarak severdi. Tacı eve getirdiğimde “Bak, bunu çocukluğundan beri söylüyorum” dedi.
◊ Sen de seksisin…
Evet, cinsel çekiciliğim var. Fiziksel avantajlarım var, uzun bacaklarım var vs. Ama seksi olmak için özel bir şey yapmıyorum, vampir gibi giyinmiyorum, öyle poz vermiyorum. Bana göre cinsellik sonradan kazanılan bir şey değil, içten gelen bir şeydir. Sanırım bende de var.
◊ “Bacaklarım uzun” dedin ve dekolteli bacakları daha çok beğendin…
Mini etek benim markamdır. Ama bir anda “Bacaklarımı seviyorum” gibi açıklamalar yapacak kadar delirmedim. Onlar soru soruyor, ben cevaplıyorum. Bunun gibi bir şeydi.
◊ Sanırım insanlar ellerini eleştiriyor ve sevmiyorlar. Elinizin fotoğrafını paylaştınız, çok sayıda olumsuz yorum aldınız…
Kendimi bildim bileli ellerimde damarlar vardı. Annem de öyle. Her zaman çok iyi bakılıyor ama onun doğası bu, ne yapmalıyım? O fotoğrafı paylaştığımda mücevher koleksiyonum yeni ortaya çıkmıştı. Elimde kendi tasarladığım yüzükler vardı. Genellikle bir fotoğraf çektiğimde ne söylediğine bakarım. Kaşlarım şöyle, burnum böyle, umurumda değil.
◊ Bu tür eleştirilerden rahatsız mısınız?
Neden üzüleyim ki? Allah bana bunu verdi, ne yapmalıyım? Şans eseri sağlıklılar. Bunu eleştirenlere üzülüyorum. Ne yazık ki fotoğrafın anlatmak istediğinden çok, hatasını bulmaya çalışıyorlar.
SEKS ÖNEMLİDİR AMA SADECE SEKS İLE OLAMAZ
◊ Hayatın nasıldı?
Başarılı, alkışlarla dolu. Her zaman olumlu yönlerle dolu bir hayat oldu. Hiçbir arzum yok. Kendimden, bulunduğum yerden, kazandıklarımızdan, kaybettiklerimizden ve yaşımdan çok memnunum.
◊ Sizce bu konudaki en büyük yanılgı nedir?
Genelde soğuk olduğumu düşünüyorlar ama onlarla tanıştıktan sonra öyle olmadığımı söylüyorlar. Ve herkes benim çok şişman olduğumu düşünüyor. 1.74 boyundayım, kısa değilim, oldukça geniş omuzlarım var. Ama beni gerçekte görmeyen ve şaşırmayan kimse yoktur. Televizyonda bile daha yaşlı görünüyorum.
◊ 40 yaşında libido düşer mi?
O kişiyle ilgili. Her geçen gün bizim için her şey daha iyiye gidiyor. Daha fazla deneyim kazanıp kazanmadığımızı bilmiyorum. Yaşım ilerledikçe günlük yaşamdaki enerjim azalmadı. Libido da bununla bağlantılıdır. “Ah, haydi bunu şimdi yapalım mı?” diyen, sadece yapın, yapın diyen genç arkadaşlarım var (gülüyor). Her zaman yüksek iç ritmi olan enerjik bir kadın oldum. Yani 40 yaşında olmak hiçbir şeyi değiştirmedi, sadece bir sayı. Bu arada en fazla 46 olduğunu söyleyebiliriz.
◊ Seks hayatınızın neresinde?
Seks önemlidir. Çünkü seks olmayınca aşk ve tutku azalmaya başlıyor. Bu sadece seksle ilgili değil. Sadece eve döndüğünüzde yatakta eğlenirseniz bir süre sonra sıkıcı olmaya başlar. Bu nedenle iyi geçinmeli ve ortak eylemlerde bulunmalısınız.
Eşi Yağmur Atacan ile…
BİR TARAFTA MEMEYİ BEKLEYEN ÇOCUK DİĞER YANDA SEKS OLAYI BEKLEYEN ERKEK YER ALIR
◊ Aşk kadını mısın?
Evet aşk benim için çok güçlü bir şey. Aşık olursam kör olup onun peşine düşerim.
◊ Yağmur (Atacan) bir gün seni öptü ve her şey böyle başladı…
Aynı setteydik. İkimiz de birbirimize doğru eğilmiştik. Giyinip soyunabileceğim ayrı bir odam vardı. Kapıyı çaldı, odada kimse yoktu. Öptü. Beni öpmesi iyi oldu.
◊ 15 yıldır birliktesiniz. 13 yıldır evlisiniz. Mutlu bir birlikteliğin sırrı nedir?
Asla her şeyi kesmeyin; sevgi, saygı, dostluk, güven ve seks… Sonra Altın Top gelir… Çocuğunuz olur ve her şey güzelleşir.
◊ Uzun süren evliliklerde hem aşkın hem de seksin bir süre sonra bittiğini ve ilişkinin arkadaşlığa dönüştüğünü söylüyorlar. Bu doğru?
Hayır tutkumuz azalmadı. Ancak bebek doğduğunda evlilik ilk iki yıl boyunca darbe alır.
◊ Nereden?
Bir yanda göğsünüzü bekleyen bir çocuk, diğer yanda ise seksinizi bekleyen bir adam var. Hiçbir zaman öz bakımından vazgeçen bir kadın olmadım, hâlâ insansın, buna gücün yetmez. Ancak çocuğun sorunları ortadan kalktığında ve daha düzenli bir hayat başladığında, eğer kocanızı seviyorsanız yeniden onun kollarında olacaksınız.
◊ Bir ara kıskançlıktan eşinizin sosyal ağlarda hesap açmasına izin vermediğiniz, ona çok yemek yedirip kilo aldırdığınız söylendi…
Bir gün birisi şöyle yazdı: “Karınızın neden Instagram’ı yok?” “İzin vermiyorum” diyerek onunla dalga geçtim. Harika dostum, hesap açmak için çaba göstermeli miyim? O da kilo alıyordu. Ben diyet yemeği hazırlıyordum ama o dışarıdan kebap sipariş ediyordu. Artık çok zayıfladı.
◊ O ne yapıyor?
Kedi maması ve aksesuarları ithal eden bir şirketi var. Bir yandan da işimin mali işlerini yönetiyor.
◊ Kızınız Su 12 yaşında. Sen nasıl bir annesin?
Ben çok eğlenceli bir anneyim. Sınıf arkadaşlarım arasında öyle ilan edildim. Ama “Hayır” dersem hayırdır. Ben dominanttım.
VE ARASINDA OLANLARDAN ÜÇÜNCÜ ŞAHISLAR!
◊ Sosyal medyada şiddete en çok maruz kalan insanlardan birisiniz…
Umurunda olup olmadığını sor ona!
◊ Umurunda mı?
Ah…
◊ Eğer umursamıyorsan neden olumsuz yorumlara yanıt veriyorsun?
Eğer yoruma bir cevabım varsa neden olmasın? Yazma yeteneğim de var. Gerçekte bu bir nevi muafiyettir. Çünkü adaletsizliğe, adaletsizliğe tahammül edemiyorum.
◊ Güzel bir aile fotoğrafını paylaştığınızda bile eşinizle aranızdaki yaş farkı dikkate alınarak şeyler yazılır…
Aramızda olanlarla karşılaştırıldığında üçüncü şahıslara ne olur? Ben mutluyum, adam mutlu, çocuk mutlu. Üçüncü şahıslara ne olduğunu biliyorsunuz (gülüyor).
◊ Bir erkeğin kendisinden 10 yaş küçük biriyle evlenmesi normaldir ama bunu bir kadın yapıyorsa neden sorun olsun ki?
Çünkü bunu eleştirenler bunu yapamaz. Saldırıların bir kısmı kadınlardan geliyor. Çünkü ya mutsuzdur, ya sevilmemektedir ya da kocası ona pek saygı duymamaktadır. Elbette kendi cinsiyetinden insanların da bunu yaşıyor olması ağır ve üzücü. Herkesin bolca sevgi almasını ve mutlu olmasını diliyorum. Ama onlara baktıklarında kendi ayakları üzerinde duran, kendi kararlarını veren, başkalarının ne dediğini umursamayan mutlu bir kadın görürler.
◊ Seninle değiştirilemeyecek şey nedir?
Onların sorunu benimle ilgili değil. Bu, içsel mutsuzluğunuzun ifadesidir. Ortamımız çok mutsuz ve beni üzmek için sürekli kötü bir şey arayan insanlarla dolmaya başlıyor. Fotoğrafa bakıp şöyle diyor: “Gözlerin yanında kırışıklıklar var”… Kırışıklıklar ortaya çıkarsa ne olur? Hepimiz sfenksler gibi dolaşmak zorunda mıyız?
MİLLET KREMLERİMİ SEVECEK
Yıllar önce burnumu yaptırmıştım. Meme küçültme ameliyatım var. Bunların yanı sıra botoks, dolgu yapılmaması, müdahaleler gibi küçük önlemler de vardır. 17 yaşımdan beri her sabah kalkıyorum, yüzümü yıkıyorum ve krem sürüyorum.. Kremlerim seni bayıltıyor. Tırnak kenarından boyuna kadar hepsinin farklı kremleri ve serumları var.
HEM EVDE HEM OFİSİMDE NAKIŞ MAKİNEM VAR
◊ İyi bir aktör olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Elimden geleni yapmaya çalışıyorum ama karar veremiyorum. İyi bir oyuncu olduğumu mu düşünüyorsun?
◊ Evet ama ‘Çocuk Duymasın’da gördüklerimden bunu anlayabiliyorum. Bir oyuncunun 18 yıl boyunca kendisini bir karakteri oynamakla sınırlaması doğru mudur?
Bu bir bakış açısı. Sürekli orada olmayı başarı olarak yorumluyorum. “Çocuklar Duysun” da özel bir projeydi. Bu tür uzmanlık gerektiren bir işi yapmamak acı verici olurdu.
◊ Bir tekstil markanız vardı. Artık gözlükleri çektiniz…
İlk tekne aldığımızda kendi malzemelerimi hazırlayıp teknemi giydirmiştim. Herkes “Bize de yapın” dedi. Böylece bunu işe dönüştürdüm. Altı yıl önce Yalıkavak’ta bir mağaza açtım. Artık Akmerkez’de Mutlu Mikrop mağazasında hizmet vermekteyiz.
◊ Çizimleri siz mi yapıyorsunuz?
EVET. Evde ve ofiste nakış makinem var, nevresim üzerine de nakış yapıyorum. Yine kendi tasarladığım takı koleksiyonum ve desenlerini tasarladığım porselen koleksiyonum çok yakında bu mağazama gelecek. En son projem; Güneş gözlüğü.